top of page

Aslıhan Kaplan

“Eğer düşünebilseydi, kalp atmazdı.” Fernando Pessoa
İnsan kendini dil ile sözcükler ile var ediyor. Kendini ve geçmişini kendine anlattıklarıyla yeniden kuruyor. İnsan yapıp etmeleriyle kendini yaratabilme yetisine sahip bir canlı. İnsanı ve bireyi merkeze alan anlatımlar yerine, bunları yapısöküme uğratan anlatımları tercih ediyorum. Yeryüzüne fırlatılmış diğer canlılardan insanı ayıran lanetli özelliği, öleceğini bilmesidir. Ölümü kendinden uzak bir zaman diliminde konumlandırmaya yatkın eğilimine rağmen, tüm canlılar gibi herhangi bir anda, hiç sebepsiz yaşamının son bulabileceği bilgisine de vakıf olmasıdır. Yeryüzündeki sınırlı yaşamı bir süreç, bir yolculuk olarak değerlendirirsek, sonun kaçınılmazlığına rağmen, yaşama cesareti gösterebilenler ise gerçek yolcular olarak nitelendirilebilir. Oyunun nasıl biteceğini bilmemek, oyunun biteceğini bilmenin üstesinden gelmeye imkân tanıyor. Bilinmeyene yolculuk kendini tanımanın, kendini yaratmanın adımlarını atabildiğinde başlıyor. Belli belirsiz bir mutluluğu müjdeleyen ufka ulaşmak değil yola koyulmak. Asıl olan yolda olmaktır.

bottom of page